Av. Cihan Orhan
  • ANASAYFA
  • ARABULUCULUK ÜCRETİ
  • EKİBİMİZ
  • MAKALELER
  • İLETİŞİM
Ankara Arabuluculuk

Güncel Makaleler

Cezai Şart

cezai şart arabuluculuk

Cezai Şart 

Sözleşme, iki ya da daha fazla kişinin bir araya gelerek, birbirlerine uygun irade açıklamalarıyla yapılan ve şartlarına uyulması kanunla desteklenmiş olan hukuki işlemlere denir. Kişilerin karşılıklı olarak ortak noktalarını yazmalarıyla oluşur. Kişiler anlaşmadan caydıkları zaman karşı tarafın zarara uğramaması için sözleşmelere cezai şart kaydı koyabilirler.

Cezai Şart (Ceza Koşulu): Borçlu tarafın alacaklı tarafa karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi halinde yerine getirmeyi taahhüt ettiği ekonomik değeri olan bir edimdir. Genel olarak tarafların belirledikleri paradan oluşmaktadır. Borçlunun bir malvarlığı da cezai şarta konu olabilir. Ancak manevi değerler bu kapsamda konu edilemez.

Cezai şartta ekonomik değeri olan bir edim ifa edilmektedir.

Aslında burada bir geciktirici koşul vardır. Bu cezai şart borçlu borcunu hiç ya da gereği gibi ifa edemediği takdirde muaccel olur.

Cezai şart, asıl sözleşme içerisinde yer alabileceği gibi bağımsız bir sözleşme olarak da hazırlanabilir. Ancak asıl borcu doğuran sözleşme herhangi bir şekle tabi ise cezai şart da o şekle tabi olarak yapılmalıdır. Aksi takdirde geçerli olmayacaktır. Örneğin taşınmaz satış vaadi resmi şekle bağlı olup; buna ilişkin cezai şart da resmi şekilde yapılmalıdır.

Cezai şart feri nitelikte bir haktır. Cezai şart alacağı gerek doğuşu gerek devamı gerekse sona ermesi bakımından asıl alacağa bağlıdır. O halde asıl borç geçersiz olduğu için cezai şart da geçersizdir. Asıl borcun herhangi bir nedenle (ifa, ibra, takas vs.) sona ererse yan nitelik olan cezai şart da ortadan kalkar. Dava edilemeyen bir alacak için kararlaştırılan cezai şart da geçersizdir. (Örneğin kumar borcu)

Bu konu ile ilgili özel bir düzenleme TBK 182’de vardır. Asıl borç kusursuz olarak imkânsızlaşmış ise, cezai şart ancak sözleşmede bu durumda dahi cezai şartın istenebileceği kararlaştırılmış ise talep edilebilir.

Asıl borç zamanaşımına uğrar ise cezai şart da zaman aşımına uğrar.

Asıl alacağın temlik edilmesi halinde, cezai şartı talep etme hakkı da yeni alacaklıya geçer.

Borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde cezai şart alacağı muaccel olur.

CEZAİ ŞARTIN AMACI NEDİR?

  1. Borçlu üzerinde bir baskı yaratmaktadır. Bu durumda borçlu, borcunu yerine getirmek için daha titiz davranacaktır.
  2. Cezai şart alacaklının durumunu kolaylaştıracaktır. Alacaklı, herhangi bir zarara uğramasa bile, kararlaştırılan cezai şartı talep etme hakkına sahip olacaktır. Dolayısıyla bir cezai şart kararlaştırılmış ise bu alacaklının durumunu elverişli hale getirir. Alacaklı, bir zarara uğradığını ispat etmek yükünden kurtulacaktır.

 

 

CEZAİ ŞARTIN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Örneğin A-B arasında bir satım sözleşmesi vardır. Sözleşmeye göre B; A’ya mal teslim edecektir. B bu malı teslim etmez ve ya geç teslim ederse cezai şart ödeyecektir. Alacaklının sahip olduğu diğer haklar ne olacaktır? (Özellikle de aynen ifayı talep etme hakkı)

TBK 179. md’ye göre 3 tür cezai şarttan söz edilmektedir.

1-Seçimlik cezai şart: TBK 179/1’e göre borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi hali için cezai şart kararlaştırılmış ise “sözleşmeden aksi açıkça anlaşılmadıkça” alacaklı, ya borcun ifasının ya da cezanın ifasını talep edebilir.

Alacaklı, cezai şartın ifasını istemiş ise aynen ifadan artık vazgeçtiği kabul edilir. Tersi için aynı şeyi söyleyemeyiz. Aynen ifayı istemiş ise bu onun cezai şarttan da kesin olarak vazgeçtiği anlamına gelmez. Aynen ifayı istemiş ve aynen ifa gerçekleşmemiş ise bu kez cezai şartı isteyebilir.

2-Kümülâtif cezai şart: TBK 179/2’ye göre cezai şart borcun belirlenen “zaman veya yerde” ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmış ise alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borç ile birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.

Bir başka ifadeyle, iki durumda cezai şartı istenemez. Birincisi; cezai şartı talep etme hakkından açıkça feragat etmişse. İkincisi; asıl alacağı cezai şartın istenmesiyle ilgili ihtirazı kayıt koymadan kabul etmiş ise.

3-İfayı engelleyen cezai şart: (Dönme Cezası): Burada gerçek anlamda bir cezai şart söz konusu değildir. Çünkü cezai şart alacaklının menfaatlerini korur. Oysa burada borçlu, belli bir miktar parayı ödeyerek sözleşmeden dönme hakkında sahip olur.

TBK 179/3’e göre borçlu, kararlaştırılan cezayı ifa ederek, sözleşmeyi dönme suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkına sahiptir. Dolayısıyla, borçlu bunu ispat ederse kararlaştırılan bedeli ödeyerek sözleşmeyi sona erdirme imkânına sahip olacaktır.

Burada kararlaştırılan cezai şart borçlunun menfaatine hizmet etmektedir. Yani, burada gerçek manada bir cezai şartın olmadığı belirtilmektedir.

Alacaklı herhangi bir zarara uğramasa bile kararlaştırılan cezai şartı isteme/talep etme hakkına sahiptir. Peki alacaklının kararlaştırılan cezai şarttan fazla zararı varsa ve bunu ispat ederse ne olacaktır?

Alacaklının uğradığı zarar, kararlaştırılan ceza tutarını aşıyor ise alacaklı, bu aşkın (fazla) zararı ve borçlunun kusurunu ispat ederse aşan miktarı isteyebilir. (Bu hüküm emredici olmadığından taraflar bunun aksine karar verebilirler.)

Cezai Şartta Borçlunun Korunmasına İlişkin Bazı Hükümler:

Cezai şart, zarar şartından bağımsızdır. Sözleşme özgürlüğü çerçevesinde taraflar cezai şart miktarını diledikleri gibi belirleyebilirler. Bunun önünde kural olarak bir engel bulunmamaktadır.  Fakat TBK 182’te borçluyu koruyan bir düzenlemeye yer verilmiştir. Ve hâkimin aşırı gördüğü cezai şartı indirmekle yükümlü olduğunu hükme bağlamıştır.

Cezai şart ve sözleşmede arabuluculuk mümkündür. Böylece, taraflar mahkemeye gitmeden; arabulucu yardımıyla aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan sorunları bağlayıcı olarak arabuluculuk ile çözebilirler.

brunsia avukat web sitesi
    [Kod-Menu-List]
  • [Kod-Menu-0-Adi]
      [Kod-Menu-0-Alt]
  • [Kod-Menu-1-Adi]
      [Kod-Menu-1-Alt]
  • [Kod-Menu-2-Adi]
  • [Kod-Blog-Baslik]